17-23 Kasım tarihleri arasında kutlanan Ağız-Diş Sağlığı Haftası, Antalya'da da çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk bırakan Antalya Diş Hekimleri Odası, Rixos Downtown Otel'de gazetecilerle biraraya geldi. Ağız-diş sağlığının, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Oda Başkanı Hüseyin Tunç, "Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları, diyabet, kanser ve solunum yolu hastalıkları ile ortak risk faktörü taşımaktadır. Sağlıklı beslenme ve sigarasız yaşam, hem genel sağlığı, hem de ağız-diş sağlığınızı korumaktadır. Dişleri fırçalamak, diş çürüğü ve diş eti hastalığına neden olan bakteri plağının uzaklaştırılmasını sağlar" dedi. 

28- 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında İstanbul'da 10 bini aşkın katılımcı ile FDI 101. Dünya Diş Hekimliği Kongresi'nin yapıldığını hatırlatan Tunç, Türk Dişhekimleri Birliği'nin (TDB) önerisi ile İstanbul Deklarasyonu'nun kabul edildiğini belirtti. 

YILDA 400 İLE 700 BİN ÖLÜMÜN SORUMLUSU AĞIZ KANSERİDİR

Deklarasyona göre diş çürükleri ve periodontal hastalıkların, en önemli global ağız sağlığı sorunları arasında sayıldığına dikkati çeken Hüseyin Tunç, "Diş çürükleri ve dişeti hastalıkları toplumun yüzde 90'ını etkilemektedir ve ağız kanseri en sık görülen 8'inci kanser tipidir. Dünya genelinde yılda yaklaşık 400 bin ile 700 bin ölümün sorumlusudur. Ağız hastalıkları ve sistemik hastalıklar arasındaki ilişkiler hakkındaki bilimsel kanıtlar her geçen gün artmaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklar (kardiyovasküler, diyabet, kanser ve solunum yolu hastalıkları) ve ağız hastalıkları aynı risk faktörlerini (sağlıksız beslenme, tütün ve alkolün zararlı kullanımı) paylaşmaktadır. Sonuç olarak, Diş Hekimleri ve Genel Tıp Hekimleri arasında gelişmiş işbirliği yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır" diye konuştu.

65 YAŞ ÜSTÜ NÜFUSTA DİŞSİZLİK ORANI YÜZDE 65

Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası'nı, buruk kutladıklarını belirten Hüseyin Tunç konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye'de yılda 1 kişiye 1 diş fırçası bile düşmemekte, her 2 evden birine hiç diş fırçası girmemektedir. Türkiye'de her 3 kişiden 1'i, dişlerini her gün 1 kez dahi fırçalamamaktadır. Ayrıca, Türkiye'de 65 yaş üstü nüfusta dişsizlik oranı yüzde 65'tir. Durum böyle iken Sağlık Bakanlığı son zamanlarda genel teamüllerin dışında, alanın ihtiyaçlarını, çözüm yöntemlerini ve uygulama kurallarını belirlemek konusunda kendisini tek yetkili saymaktadır. Düzenlemenin muhatabı meslek gruplarının temsilcileriyle herhangi bir paylaşıma gerek duymaksızın kurallar çıkartmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak her çıkartılan kural onlarca dava konusu olmakta, pek çok hükmü iptal edilmekte ve sürekli yeniden düzenlenen kurallarla yönetmelikler uygulayıcılar tarafından dahi anlaşılması zor, karmakarışık metinlere dönüşmektedir. Eğer bu yönetmelik tasarısı hayata geçirilirse, asansörsüz binada muayenehane açılamayacak. Yapı kullanma izin belgesi, depreme dayanıklılık raporu ve yangın raporu olmayan binalarda muayenehane açılamayacak. Muayenehanede çalışma süresi sınırlandırılıyor. Tanıtım yapılması imkanı genişletilip reklama izin veriliyor. Sağlık kuruluşunun bir daha açılmamak üzere bütünüyle kapatılması da mümkün. Meslek örgütü ile diş hekimleri arasındaki bağ zayıflatılıyor."

FAKÜLTELER, AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ HALİNE GELDİ

Türkiye'de 2008 yılına kadar 20 olan Diş Hekimliği Fakültesi sayısının bugün 62'ye çıktığını da hatırlatan Başkan Tunç, "80 milyonluk nüfusa sahip Almanya'da 31 diş hekimliği fakültesi bulunmaktadır. Üniversite fakültelerinin birincil ve asli görevi eğitim ve araştırmadır. Görüyoruz ki birçok diş hekimliği fakültesi ne yazık ki ağız ve diş sağlığı merkezi niteliğinde çalışıyor. Poliklinik hizmeti, fakültelerin asli görevi değildir. Fakülteler, asli görevi olmayan bir durumda hasta bakmak ve para kazanmak zorunda bırakılıyor" diye konuştu.